Dergisini Satan Bilge

Dergisini Satan Bilge

2 sene boyunca ne bir selam ne de bir sabah… Sonra birden çık gel ‘Biz geri döndük!!!’ de. Kolay değil o işler. Bu millet bunu kabullenmez öyle kolay kolay. Önce bir sorarlar adama. “Sen kimdin ya?” Hatırlamaz öyle hemen. Nazlıdır, tavlanmak ister.

Efendim biz söyleyelim size biz kimdik… Biz bu dijital dünyanın her köşesini kurcalayanlarıyız. Kimin neyi seveceğine, neye tepki göstereceğine karar verenleriyiz. Her konu hakkında fikir sahibi olanlarıyız. Yani biz siziz. Ama çok daha önemlisi, aklımıza esen her şeyi söyleyebilmek için bedel ödeyenleriz. Biz de bilirdik bedava Twitter hesabından 280 karakter tweet atmayı, bedel ödemeyi seçtik biz. (699,35₺ yıllık domain parası)

2 Sene önce dünya inanılmaz bir amatörlük yapıp herkesi aynı anda eve kapatmaya karar verdiğinde (Bkz: 2020 Pandemisi) herkes panik oldu. Kimisi mutfakta ekmek yaptı, kimisi balkonda yoga. Az buçuk kafası çalışanlar maske işine girdi, şimdi hepsinin altında fıstık gibi arabası var. Hatta bazıları LinkedIn kullanmayı dahi öğrendi insan ziyanları. Ben… Bense Otopark Dergi’yi açıp meramımı anlatmaya başladım.

Yayın hayatına devam ettiği 1 sene içerisinde dijital dünyayı kasıp kavuracak bir etki yaratmasa da dijital bir beldeye “Oh be güzel esti iyi oldu” dedirtecek tatlı bir nefes sunabildi. Yeri geldi dizi listesi yazdı, yeri geldi Immenuel Kant’a salladı. İran’ın belgesel sinemasına ‘Gördük sizi hacı’ dedi. Hatta o zamanlar bizi takip edenler bilir, Oscar’a ilk tokadı atan da Will Smith değildi. 

Sonra bir yaz günü, ağustosun ve günün ortasında… Tam da Apollon tapınağında bir zamanlar Gariplerin çürük çarık meyvelerinin yarısını tanrılara adak diye sunduğu sunağın yanında kafamı kaldırdım ve bir ışık gördüm. Kalbim göğsüme sığmaz oldu bir anda. Elim ayağıma dolaştı, ne diyeceğimi bilemedim ve şu 3 kelime döküldü dudaklarımdan. Seyahat ya resulevren…

Alelacele bir A-4 kâğıdını ikiye katladım, “Work and Travel’a gittim, gelicem” yazdım ve yapıştırdım dükkânın camına. İşte o gün bu gündür gezdim. Yeri geldi Halil Sezai’nin 67 yaşındaki komşusunu tekme tokat dövdüğü sokaklarda yürüdüm, 5 bölgede yemek yedim, 3 farklı denizde yüzdüm. Her yörenin yemişini tattım da kendime tek ders çıkarttım. Bize Bay Döner’den sonrası yalan.

Yediğim içtiğim benim oldu, gezdiğimi gördüğümü anlatmaya geldim. Hoş geldim, siz de Otopark’a hoş geldiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Next Post

777 Otopark Dergi Manifest

Related Posts

Hoş Geldiniz

Siz değil ben hoş geldim çünkü son yarım saattir 750-800 kere hoş geldiniz cümlesine maruz kaldığım için artık…
Read More